Marco Polo Kimdir?: Duayen

Nerede Büyüdü?

Marco 1254 yılında İtalya'nın Venedik şehrinde doğdu. Venedik zengin bir ticaret kentiydi ve Marco'nun babası bir tüccardı. Bu onun ilerleyen hayatında kuracağı bağlantılarda ona kolaylık sağlayacaktı. İpek Yolu büyük şehirlerden geçerek Kuzey Çin'den Doğu Avrupa'ya uzanan uzun bir ticaret yoluydu ve antik çağdan yakın çağa dek önemini korumuştu. Bu yol İpek Yolu olarak adlandırılıyordu çünkü “ipek kumaş” Çin'den tüm dünyaya yapılan en büyük ihracatı oluşturuyordu. İnsanlar genel anlamda bütün bir yol boyunca seyahat etmiyorlardı. Ticaret çoğunlukla şehirler veya rotanın küçük bölümleri arasındaydı ve ürünler yavaş yavaş bir uçtan diğerine geçiyor ve başka bir ele ulaşıyordu. Ancak Marco Polo'nun babası ve amcası farklı bir şey denemek istedi. Çin'e kadar seyahat etmek ve malları doğrudan Venedik'e geri getirmek istediler. Servetlerini bu şekilde daha da büyüteceklerini düşündüler. Bu düşünce riskli bir düşünceydi çünkü bu kadar uzun bir yolculuk, ortaçağın sonlarına doğru oldukça tehlikeliydi. Çin’de yaklaşık 9 yıl boyunca kaldılar ancak nihayetinde düşündükleri gibi malları Venedik’e getirmeyi başardılar.

Marco Polo Çin'e İlk Ne Zaman Gitti?

Marco ilk olarak 17 yaşında Çin'e gitti. Oraya babası ve amcası ile birlikte seyahat etti. Babası ve amcası, Çin'e ilk seyahatleri sırasında Moğol İmparatoru Kubilay Han ile tanışmış ve ona geri döneceklerini söylemişti. Kubilay Han Marco’nun seyahatlerini yaptığı sırada tüm Çin'in lideriydi.

Nereye Gitti?

Marco Polo'nun Çin'e gelmesi üç yıl sürdü. Yol boyunca birçok büyük şehri ziyaret etti ve kutsal Kudüs şehrini, Hindu Kush, Persia ve Gobi Çölü gibi birçok yeri gördü. Birçok farklı insanla tanıştı ve birçok macera yaşadı.

Çin'de Yaşamak

Marco yıllarca Çin'de yaşadı ve Çince konuşmayı öğrendi. Kubilay han için bir elçi ve casus olarak Çin'i dolaştı. Hatta bugün Myanmar ve Vietnam'ın olduğu yere kadar güneye gitti. Bu ziyaretler sırasında farklı kültürleri, yiyecekleri, şehirleri ve insanları öğrendi. Avrupa'dan hiç kimsenin daha önce görmediği birçok yer ve şey gördü. Geri döndüğünde ise yazdığı seyahatnamesiyle gördüklerini başka insanlara anlattı. Marco, Çin şehirlerinin ve Kubilay Han'ın sarayının zenginliğinden ve lüksünden oldukça etkilenmişti. Avrupa'da yaşadığı gibi bir şey değildi. Bu deneyim onun için çok farklıydı. Başkent Kinsay çok büyüktü ve ayrıca iyi organize edilmiş ve temizdi. Büyük Kanallar gibi geniş yollar ve dev inşaat mühendisliği projeleri, Avrupa’daki evinde gördüğü her şeyin çok ötesindeydi. Onun için yemekten insanlara, orangutanlar ve gergedanlar gibi hayvanlara kadar her şey yeni ve bir o kadar ilginçti.

Marco Polo'yu Nasıl Biliyoruz?

Yirmi yıl süren yolculuktan sonra Marco, babası ve amcasıyla birlikte Venedik'e geri dönmeye karar verdi. 1271'de evlerini terk etmişlerdi ve sonunda 1295'te buraya yeniden döndüler. Eve döndükten birkaç yıl sonra Venedik, Cenova şehri ile savaşa girdi. Marco bu sırada tutuklandı. Tutukluyken Marco, yaşadıklarını “Marco Polo Seyahatleri” adlı bir kitapta yazacak Rustichello adlı bir yazara, yaptığı yolculukların ayrıntılı hikayelerini anlattı. Basıldıktan sonra Marco Polo'nun Seyahatleri çok popüler bir kitap oldu. Birden çok dile çevrildi ve tüm Avrupa'da okundu. Kubilay Han'ın düşmesinden sonra Ming Hanedanlığı Çin'i ele geçirdi. Çinlilier yabancılara karşı çok dikkatliydi ve dünyanın geri kalan kısmında Çin hakkında çok az bilgi mevcuttu. Bu, Marco'nun kitabını daha da popüler ve önemli hale getirdi.

Eğlenceli Bazı Gerçekler

Marco Polo'nun Seyahatleri'ne Il Milione veya Milyon da deniyordu. Polo, İran'da bir prensle evlenecek olan bir prensesi taşıyan bir gemi filosunda yolculuk etti. Bu yolculuk oldukça tehlikeliydi ve yaklaşık 700 civarındaki gezginin sadece 117'si hayatta kalmayı başarmıştı. Bazıları Marco'nun maceralarının çoğunu uydurduğunu düşünüyor. Ancak, bilim adamları ve tarihçiler günümüzde bu bilgilerin birçoğunu kontrol etmiş durumdalar ve birçoğunun muhtemelen doğru olduğu sonucuna ulaştılar. Moğollar ve Kubilay Han'ın Çin'i yönettiği süre boyunca, tüccarlar Çin toplumunda kendilerine avantajlı pozisyonlara yükseltebiliyorlardı. Diğer hanedanlıklar sırasında tüccarlar düşük görülmüş ve onların ekonomisine parazit olarak bakılmıştır. Marco, Çin'e gitmek için büyük Gobi Çölü'nde seyahat etmek zorunda kaldı. Çölü geçmek aylarını aldı ve çölün perili olduğu söyleniyordu. Bu nedenle bu yolculuk Marco için hem yıpratıcı hem de ürkütücü geçmişti.